Uzun
zamandır gezme tozma, yeme içme, okuma izleme yazıları yazıyorum fark ettiniz
mi? Nasıl fark etmezsiniz ki zaten iki günde bir “aman allahım yine dünya
başıma yıkıldı, altından çıkmaya gücüm yok” diye kafanızı ütüleyen birinin
yokluğunu!! Fazla sevinmeyin, zira okumakta olduğunuz bu yazıda yeterince
ütülemeye şahit olacaksınız. Aslında şu sıralar böyle şeyler yazarak gidişata
nazar değdirmek istemiyorum ama blog/instagram sayesinde tanıdığım bir
arkadaşımın geçen hafta gelen mailine yanıt yazarken dedim bu maili (bazı
sebeplerden dolayı sansürleyerek de olsa) bloğa koyayım. Ne de olsa beni
özlemişlerdiiiirrrrr (ÖZLEMEMİŞLERDİ) ????
zamandır gezme tozma, yeme içme, okuma izleme yazıları yazıyorum fark ettiniz
mi? Nasıl fark etmezsiniz ki zaten iki günde bir “aman allahım yine dünya
başıma yıkıldı, altından çıkmaya gücüm yok” diye kafanızı ütüleyen birinin
yokluğunu!! Fazla sevinmeyin, zira okumakta olduğunuz bu yazıda yeterince
ütülemeye şahit olacaksınız. Aslında şu sıralar böyle şeyler yazarak gidişata
nazar değdirmek istemiyorum ama blog/instagram sayesinde tanıdığım bir
arkadaşımın geçen hafta gelen mailine yanıt yazarken dedim bu maili (bazı
sebeplerden dolayı sansürleyerek de olsa) bloğa koyayım. Ne de olsa beni
özlemişlerdiiiirrrrr (ÖZLEMEMİŞLERDİ) ????
Merhaba 🙂
Mailini
görünce ve de okuyunca gerçekten çok mutlu oldum. Ne iyi etmişsin vakit ayırıp
mail atarak. 19 Ocak 2014 demek, o kadar zaman olmuş mu gerçekten! Bana bi an
düşününce dün gibi geliyor ama üç yıl bitiyormuş baksana. Böyle böyle
zamanlarda insan geriye dönüp bakınca sanırım fark ediyor zamanın çok çok hızlı
geçtiğini. Biz sanıyoruz ki 24 saat uzun bir zaman dilimi ama günler cidden
birbirini kovalıyor. Baksana daha dün yeni yıla girerken bugün 22 gün geçmiş
bile. Yaşlanıyoruuuuzzz :):) Ben bu sıralar yaşlanma kompleksine girdim sanırım
malum bu yıl 30. yaşımı kutlayacağım aşırının aşırısı büyük bir yaş bence 🙂
görünce ve de okuyunca gerçekten çok mutlu oldum. Ne iyi etmişsin vakit ayırıp
mail atarak. 19 Ocak 2014 demek, o kadar zaman olmuş mu gerçekten! Bana bi an
düşününce dün gibi geliyor ama üç yıl bitiyormuş baksana. Böyle böyle
zamanlarda insan geriye dönüp bakınca sanırım fark ediyor zamanın çok çok hızlı
geçtiğini. Biz sanıyoruz ki 24 saat uzun bir zaman dilimi ama günler cidden
birbirini kovalıyor. Baksana daha dün yeni yıla girerken bugün 22 gün geçmiş
bile. Yaşlanıyoruuuuzzz :):) Ben bu sıralar yaşlanma kompleksine girdim sanırım
malum bu yıl 30. yaşımı kutlayacağım aşırının aşırısı büyük bir yaş bence 🙂
Neyse
birbirimizle yüzyüze tanışamadık nasip olmadı ama sosyal mecralar sayesinde
insan gerçekten çok eskiden arkadaşmış gibi hissediyor. Sanırım stories’den
sonra birbirimizin günlük hayat rutinine de az çok tanıklık edince (bizim gibi
sosyal medyayı düzgün kullanan insanlar için) yakınlık hissi daha da artıyor.
Üç yıl önce biraz da vaaz misali söylemişimdir be , geçer zaman her şeyin ilacı diye. O zamanlar
bunları o kadar çok tekrar ediyordum ki psikologumun dediğine göre sanırım
herkesten önce kendimi buna inandırmak için. He, işe yaradı mı yaradı! Mesela
benim olayın üzerinden tam 4 yıl geçmiş olacak üç gün sonra. Dört yıl. O zaman
sorsalar bırak dört yılı dört günü bile geçiremem gibi geliyordu ama şimdi
geriye dönüp bakıyorum sanırım hayatımın en güzel en eğlenceli en verimli dört
yılını geçirdim. Evet klişe ama hayırlısı oluyormuş. Bak sen de kendi hikayende
tecrübe ettin bunu. Diğer ilişkinde üzüldün, kafana taktın, keşkeli cümleler
kurdun belki ama bak seni ‘ye
hazırlamış tüm bu yaşadıkların, iyi ki diğeri bitmiş de şu anki ilişkini
evliliğini yaşayabiliyorsun.
birbirimizle yüzyüze tanışamadık nasip olmadı ama sosyal mecralar sayesinde
insan gerçekten çok eskiden arkadaşmış gibi hissediyor. Sanırım stories’den
sonra birbirimizin günlük hayat rutinine de az çok tanıklık edince (bizim gibi
sosyal medyayı düzgün kullanan insanlar için) yakınlık hissi daha da artıyor.
Üç yıl önce biraz da vaaz misali söylemişimdir be , geçer zaman her şeyin ilacı diye. O zamanlar
bunları o kadar çok tekrar ediyordum ki psikologumun dediğine göre sanırım
herkesten önce kendimi buna inandırmak için. He, işe yaradı mı yaradı! Mesela
benim olayın üzerinden tam 4 yıl geçmiş olacak üç gün sonra. Dört yıl. O zaman
sorsalar bırak dört yılı dört günü bile geçiremem gibi geliyordu ama şimdi
geriye dönüp bakıyorum sanırım hayatımın en güzel en eğlenceli en verimli dört
yılını geçirdim. Evet klişe ama hayırlısı oluyormuş. Bak sen de kendi hikayende
tecrübe ettin bunu. Diğer ilişkinde üzüldün, kafana taktın, keşkeli cümleler
kurdun belki ama bak seni ‘ye
hazırlamış tüm bu yaşadıkların, iyi ki diğeri bitmiş de şu anki ilişkini
evliliğini yaşayabiliyorsun.
İşte
böyle bakınca hayatlarımız gerçekten aslında küçümsenemeyecek kadar mucizevi.
Yani üzüldüğümüz şeylere bile bir zaman sonra iyi ki olmuş diyebiliyorsak bunun
adı mucize değildir de nedir ki! Dün akşam 8574737 yıl sonra ilk kez Forrest
Gump izledim, orada çok güzel bir laf vardı, geçmişinizi geride bırakmadan
yolunuza devam edemezsiniz gibi bir şey söylüyordu Forrest’ın annesi. Öyle…
Gerçekten ne zaman geçmişi olduğu gibi kabullenip (canımızı çok yaksa acıtsa
bile) onunla barışıyoruz işte o zaman güzel günler umut verici gelişmeler
yaşamaya başlıyoruz.
böyle bakınca hayatlarımız gerçekten aslında küçümsenemeyecek kadar mucizevi.
Yani üzüldüğümüz şeylere bile bir zaman sonra iyi ki olmuş diyebiliyorsak bunun
adı mucize değildir de nedir ki! Dün akşam 8574737 yıl sonra ilk kez Forrest
Gump izledim, orada çok güzel bir laf vardı, geçmişinizi geride bırakmadan
yolunuza devam edemezsiniz gibi bir şey söylüyordu Forrest’ın annesi. Öyle…
Gerçekten ne zaman geçmişi olduğu gibi kabullenip (canımızı çok yaksa acıtsa
bile) onunla barışıyoruz işte o zaman güzel günler umut verici gelişmeler
yaşamaya başlıyoruz.
O
yüzden senin de benim de hayatımın geçtiğimiz yıllarda böylesi güzel
gelişmelere (tabii ki çok yorulduğumuz isyan ettiğimiz zamanlar olmuştur) tanık
olmasının sebebi bence yaşadıklarımızı iyisiyle kötüsüyle kabul edebilmemizdi.
Ve evet yaşadığımız ayrılıklar, düş kırıklıkları, ihanetler, yediğimiz kazıklar
bizi aslında çok daha iyisine hazırlamak içindi. Bir şeyin bitmesi daha
iyisiyle karşılaşmamıza yer açmak içindi. Hala inanıyorum buna…
yüzden senin de benim de hayatımın geçtiğimiz yıllarda böylesi güzel
gelişmelere (tabii ki çok yorulduğumuz isyan ettiğimiz zamanlar olmuştur) tanık
olmasının sebebi bence yaşadıklarımızı iyisiyle kötüsüyle kabul edebilmemizdi.
Ve evet yaşadığımız ayrılıklar, düş kırıklıkları, ihanetler, yediğimiz kazıklar
bizi aslında çok daha iyisine hazırlamak içindi. Bir şeyin bitmesi daha
iyisiyle karşılaşmamıza yer açmak içindi. Hala inanıyorum buna…
Evet
ben biraz fazlaca gezdim di mi bu sıralar 🙂 Aslında bir şekilde tanık olduğun
gibi Muro’nun aniden yurtdışına yerleşme kararı alışı ve sonrasında
yaşadıklarımızın olumlu yanlarından biriydi bu gezip tozmalarım. Uzak ilişki
yürütmeye başlayınca kah Almanya’nın şehirlerini kah da yaz tatillerimizi yurt
dışında geçirmeye çalıştık ki son 365 günde fiziken beraber olduğumuz maksimum
60 günü bu şekilde verimli geçirmeye çalıştık. Biliyorsun ben
“deneyimi” çok seviyorum yani yeni yerler görmeyi yeni şeyler okumayı
yeni diller öğrenmeyi çok seviyorum. O yüzden Muro’nun uzaklara gitmiş olması
beni son bir yılda birçok anlamda hem değiştirdi hem de geliştirdi. Bir gün
bunu söyleyeceğimi düşünmezdim ama iyi ki böyle bir karar almış ve biz uzak
ilişkinin zorluklarına yenik düşmeyerek ilişkimizi sürdürebilmeyi başarmışız.
ben biraz fazlaca gezdim di mi bu sıralar 🙂 Aslında bir şekilde tanık olduğun
gibi Muro’nun aniden yurtdışına yerleşme kararı alışı ve sonrasında
yaşadıklarımızın olumlu yanlarından biriydi bu gezip tozmalarım. Uzak ilişki
yürütmeye başlayınca kah Almanya’nın şehirlerini kah da yaz tatillerimizi yurt
dışında geçirmeye çalıştık ki son 365 günde fiziken beraber olduğumuz maksimum
60 günü bu şekilde verimli geçirmeye çalıştık. Biliyorsun ben
“deneyimi” çok seviyorum yani yeni yerler görmeyi yeni şeyler okumayı
yeni diller öğrenmeyi çok seviyorum. O yüzden Muro’nun uzaklara gitmiş olması
beni son bir yılda birçok anlamda hem değiştirdi hem de geliştirdi. Bir gün
bunu söyleyeceğimi düşünmezdim ama iyi ki böyle bir karar almış ve biz uzak
ilişkinin zorluklarına yenik düşmeyerek ilişkimizi sürdürebilmeyi başarmışız.
Tabii
zor da geçti, Almanca öğrenme çabalarım, Almanya’ya onun yanına taşınabilmek
için verdiğim uğraşlar, ee her ilişkide olan anlaşmazlıklar, uzaklığın
getirdiği iletişimsizlikler kıskançlıklar derken eğlenceli geçtiği kadar yorucu
bir yıl geçirdim. Ama en sonunda nihayet her şey istediğim gibi oldu. Şanslısın
diyeceksin evet biraz şans faktörü de vardır belki ama inan bir yıldır Münih’e
gidebilmek için verdiğim mücadeleyi gerek Almanca öğrenmek için olsun gerekse
iş bulabilmek için olsun bence şansın yanında emeğimi de gösteriyor.
zor da geçti, Almanca öğrenme çabalarım, Almanya’ya onun yanına taşınabilmek
için verdiğim uğraşlar, ee her ilişkide olan anlaşmazlıklar, uzaklığın
getirdiği iletişimsizlikler kıskançlıklar derken eğlenceli geçtiği kadar yorucu
bir yıl geçirdim. Ama en sonunda nihayet her şey istediğim gibi oldu. Şanslısın
diyeceksin evet biraz şans faktörü de vardır belki ama inan bir yıldır Münih’e
gidebilmek için verdiğim mücadeleyi gerek Almanca öğrenmek için olsun gerekse
iş bulabilmek için olsun bence şansın yanında emeğimi de gösteriyor.
Neyse
sonuç olarak İstanbul’da ve Türkiye’de son iki ayım diyebiliriz. Nisandan
itibaren Münih’te yaşamaya başlayacağım. Çok heyecanlıyım endişeliyim. Bir
yandan buradaki evimi boşaltmaya eşyalarımı elden çıkarmaya çalışıyorum bir
yandan şirketteki işleri halletmeye çalışıyorum. Uğraşım yine bitmedi yani 🙂
Gerçi hangimizin mücadelesi bitiyor ki…
sonuç olarak İstanbul’da ve Türkiye’de son iki ayım diyebiliriz. Nisandan
itibaren Münih’te yaşamaya başlayacağım. Çok heyecanlıyım endişeliyim. Bir
yandan buradaki evimi boşaltmaya eşyalarımı elden çıkarmaya çalışıyorum bir
yandan şirketteki işleri halletmeye çalışıyorum. Uğraşım yine bitmedi yani 🙂
Gerçi hangimizin mücadelesi bitiyor ki…
Bu
yazdıklarımı düşünüp geri dönüp bakınca iyi ki dört yıl önce olanlar olmuş diyorum.
Şu an hayatım o zamanlar hayalini bile kuramayacağım bir yola giriyor baksana.
Eğer o zamanlar onları yaşamasaydım şu an bunların hiçbiri olmazdı… İşte
mucize dediğim şey tam olarak bu 🙂
yazdıklarımı düşünüp geri dönüp bakınca iyi ki dört yıl önce olanlar olmuş diyorum.
Şu an hayatım o zamanlar hayalini bile kuramayacağım bir yola giriyor baksana.
Eğer o zamanlar onları yaşamasaydım şu an bunların hiçbiri olmazdı… İşte
mucize dediğim şey tam olarak bu 🙂
Uzun
yazdım dimi? Sana pazar okuması olacak birazcık 🙂 Martın sonunda temelli
taşınıyorum Almanya’ya, Oktoberfest zamanı seni ve eşini Münih’e bekliyorum mutlaka gelin
çok eğleneceksiniz 🙂 Biz de severek ev sahipliğinizi yaparız 🙂 Şubat ayında
bir aksilik çıkmazsa Ankara’ya yakın arkadaşımla vedalaşmak için gelmek
istiyorum. Gelirsem mutlaka haber vereceğim. Yüzyüze tanışmak umarım o zaman
nasip olur.
yazdım dimi? Sana pazar okuması olacak birazcık 🙂 Martın sonunda temelli
taşınıyorum Almanya’ya, Oktoberfest zamanı seni ve eşini Münih’e bekliyorum mutlaka gelin
çok eğleneceksiniz 🙂 Biz de severek ev sahipliğinizi yaparız 🙂 Şubat ayında
bir aksilik çıkmazsa Ankara’ya yakın arkadaşımla vedalaşmak için gelmek
istiyorum. Gelirsem mutlaka haber vereceğim. Yüzyüze tanışmak umarım o zaman
nasip olur.
Görüşmek
üzere arkadaşım…
üzere arkadaşım…
Mucizeler
seninle olsun 🙂
seninle olsun 🙂
1 Yorum Var
Her şeyde hayır vardır cümlesine sığınırım her zaman. Şerden de hayır çıkıyor demekki tecrübeyle de olsa idrak ediyoruz. İnsan inandığı müddetçe umud ediyor hayal kuruyor. Bazen öyle bir hayal ki, boş dediğin şeyler dolu çıtkıyor. Mucuze olmasa sevebilir miyiz, sevilebilir miyiz!.. Hatta nefes alıp verbilir miyiz. Şükür bizi yaratan, bizi rızıklandıran ve bizi terbiye eden Allah'a…