Malumunuz Almanca’yla mücadelem dillere destan, simdilerde biraz daha normal bir iliski yasasak da bazen ‘ay ben bu dili sittin sene ögrenemeyecegim’ diye isyan ediyorum. Bu isyanlarim sirasinda bir gün eksisözlük’teki Almanca basligindan yardim istemistim (yakinda Avrupa Insan Haklari Mahkemesine basvuracagim Almanca insan haklarini cigneyen bir dildir diye asdflkjasklds 🙂 ) Neyse sözlük yazari arkadaslardan detayli ve cesaret veren mesajlar aldim ve ailenizin amme hizmetini görev edinmis bloggeri olarak bazi mesajlari sizinle de paylasmak istedim, oradaki yöntemleri kullanmak istersiniz ya da benim düzenledigim imza kampanyasina katilip AIHM’e yaptigim basvuruya imza atarsiniz asdsllaksasdsfgd 🙂
@abicokiyiya:
“öncelikle geçmiş olsun, sıkıntılarınızı çok iyi anlıyorum. okulda almanca dersi 3 yıl, kursta da 2 yıl çalışıp 1 sene almanya’da okumuş biri olarak size bazı tavsiyeler vereceğim. benim de almancam b2 düzeyindeydi almanya’ya gittiğimde.
öncelikle almanca, dil yapısı olarak ingilizceden çok farklıdır. gerek çekimleri ve kelime yapısı olsun, gerek gün geçtikçe zorlaşması ve anlaşılmasının zor olması olsun, buna ingilizce gibi çalışmayı ve kolayca anlayabilmeyi beklemeyin. ingilizce’nin grammer konuları kurlar ilerledikçe zorlaşır, almanca’da tam tersi, ilk kurlar çok zordur çünkü 3-4 kelimeli en basit cümleyi kurmak için bile fiil çekimi-artikel dönüşümü- zaman zarfını nereye koyacağınız-ayrılabilen fiillerin kuralı- modalverb varsa onlara göre çekimler gibi bir sürü şeyi bir arada kullanmanız gerekir. bunları a1-a2 seviyesinde öğrenmek zorunda olduğunuz için almanca’ya ilk başlayanlar sıkılıp 2 ay sonra bırakır. nereye kadar öğrendiğini sorduğum arkadaşlarımın çoğu a2’ye gelmeden bırakmıştı. bu yüzden zorlanmanız çok normal, panik yapmayın.
kursta bir keresinde “ben bu parçayı niye anlamıyorum, geri zekalı mıyım? o kadar çalışmama rağmen olmuyor, boşuna çalışıyorum.” diye hüngür hüngür ağlamıştım. b2 kursunun ortasıydı ve hocadan bire bir ders alıyordum. hoca da çok şaşırmıştı. o yüzden almanca, bir süre sonra ne kadar çalışırsan çalış yine de zor bir dil olacak. birleşince anlamı yamamen farklı olan uzun kelimeler var mesela, parçada onlar çok vardı ve ben o yüzden sinir olmuştum. ve bu kurslara giderken üniversitede mühendislik okuyordum, 2. ve 3. sınıf derslerim çok ağırdı. sabah termodinamik sınavına girip akşam kursta yorgunluktan aralarda uyuyordum. neyse, yabancı dili hep zor yıllarımda öğrendim, ingilizce c1 kursuna da lise 3. sınıfta gitmiştim. fenci olduğum için lisenin 3. yılı en zoruydu bence, ona rağmen 8 aylık ingilizce kursunu zorlayarak bitirmiştim. bazı şeyler fedakarlık yapmadan olmuyor.
almancaya geri dönersek almanya’ya gittiğimde bonn’da yaşadım. batı almanya’nın doğuya göre çok temiz bir aksanı olmasına rağmen 1 ay almanca konuşamadım. derslerim almancaydı ve çok azını anlayabiliyordum. 2. ay derslere devam edince kulak dolgunluğu olmaya başladı, adres sormaya, almanca kursuna gitmeye ve biraz da insanlarla konuşmaya başlayınca yavaş yavaş almancam gelişti. bizim almanca erasmus kursu sınıfımız diğer sınıflardan farklı olarak konuşma ve ileri grammer üstüneydi. başka okullardan gelenlere normal a1-a2 kursu veriliyordu ama bizim seviyemiz daha yüksek çıkmış. o yüzden ispanyollar, bir kaç amerikalı, 1 fransız, 1 ben, (1 de temel :d) bu sınıfa seçilmiştik. grup içinde konuşmanın almanca konuşmaya çok faydası var, özellikle sizinle beraber öğrenen insanlarsa ve onlar da hata yapıyorsa konuşmaya daha az çekiniyorsunuz ve doğru düzgün artikel, fiil çekimi olmasa bile derdinizi az çok anlatabiliyorsunuz. öğretmen de düzeltiyor zaten. iş yerinizdeki herkes almanca biliyorsa sizin için onların yanında konuşmak daha stresli olur. bir de mesleki terimler kısmı var, onları anlamamanız zaten başlangıçta normal. bu yüzden size bir konuşma grubuna girmenizi tavsiye ediyorum. ders aldığınız hocanız sizi böyle bir sınıfa ya da kursa yönlendirebilir.
almancada önemli olan grammerden çok pratik yapmak ve konuşmaktır, madem iş yerinizde böyle bir ortam var, siz de konuşma üstüne yoğunlaşmalısınız. zaten etrafınızdan duydukça kulağınız alışacak, siz de o şekilde duymaya başlayacaksınız. almanca’yı ben lisede tokio hotel şarkılarından öğrendim, o zamanlar onların hayranıydım. şarkı dinlemek ve şarkı sözlerini ezberlemek almanca gibi ritmik bir dili akılda tutmayı çok kolaylaştırıyor. sınavlarda fiil başa mı gidiyordu sona mı gidiyordu diye düşünürken hep tokio hotel şarkılarını düşünüyordum, hangi şarkıda o bağlaç geçmişti onu hatırlamaya çalışıyordum. çok faydası oldu. ama telaffuz açısından tokio hotel’in almancası tam berlin’in köylüsü almancası, zaten magdeburg’da yetişmişler. o yüzden onları tavsiye etmiyorum. şu an alman müzik kanallarında popüler olan şarkılar vardır, zevkinize göre bir şeyler bulabilirsiniz. kolay gelsin. :)”
@kdarskrozva:
“sizin gibi direkt calisma amacli gelenlerin yasadigi temel sorunlardan biri. konusma hususunda da mukemmeliyetcilikten muzdaripsiniz sanirim. cumleleri kurarken gramerde hata yapmayayim, dogru artikeli, präpositionu kullanayim diye dusunup isiniz zorlastiriyorsunuz. bu isin cozumu gelisine konusmaktir. bakin alman bile yuzde yuz dogru gramerle konusamiyor. gecen bir tanesi “ein jahriges kind” demekte zorlandi da arkadasi duzeltti :).
gelisine konusun. bulundugunuz sehirde, stammtisch, pub crawl vs. ne kadar universite, erasmus, international club aktivitesi varsa hepsine katilmaya calisin. zira oralarda almancasi sizinle ayni seviyede olan insanlarla tanisacak ve konusmada aslinda cok da kotu olmadiginizi ve herkesin sizinkiyle benzer sorunlarla karsilastigini goreceksiniz. yasadiginiz durum psikolojik. almanya’da en azindan almanca dilinde lisans veya yuksek lisans yapmis ve bu nedenle dili akici konusabilen insanlarla saatleriniz geciyor. gayet normal.
almanlar da aslinda cok takmiyor. burada almanca sorunu yasayan oylesine buyuk bir kitle var ki, almancasi iyi olmasa da duzgun cumle kurabilen birini gordukleri an sasirip “ne guzel almancan var” diye tepki veriyorlar.
is degistirmeniz aslinda sizin acinizdan cok olumlu olmus. boylelikle digerleri kadar iyi almanca konusamamanizi kendinize yediremeyip daha da hirs yapacaksiniz ve okudugum kadariyla yapmissiniz da :). ısten kalan vaktinizin cogunu almanca’ya ayirin (muhtemelen ayiriyorsunuz da) dizi/film izlemenin yani sira okuyun, onunuze gelen almanca icerigi okuyun. okudukca kelimelere, cumle duzenlerine asinaliginiz artar. bunu once yaziya, sonra da konusmaya dokersiniz. ayriyetten ders de aliyormussunuz zaten. panige gerek yok, zamanla dile hakimiyetiniz arttikca o mukemmeliyetcilikten de eser kalmaz. “
@yesim:
“merhaba, bence bütün hayatına almancayı dahil etmelisin. türkçe düşünmeyi bırakmalısın, bunun zor olduğunu biliyorum. ekşi’ye yazman bile almanca öğrenmene engel çünkü beynin daha iyi konuştuğu dile ağırlık vermeye devam ediyor. alman forumlarında yazmaya başlayabilirsin, orada interaktif sohbet kısmında utanma duygunu yenmeyi deneyebilirsin.”
Bu mesajlar beni hem motive etti hem de yol gösterdi. Umarim sizin de isinize yarar.
Yorum Yok