Source |
Kaçıyorum
sanıyorsun, uzaklaşıyorum diyorsun buradan, bu şehirden. Gezeceğim, güzel vakit
geçireceğim, eğleneceğim, belki birini bile bulurum orada belli mi olur diye
hayaller kuruyorsun. Bir hevesle hazırlıyorsun çantanı, günler öncesinden
planını yapıyorsun. Hiçbir uçak yolculuğu bu kadar heyecanlandırmadı beni diye
anlatıyorsun arkadaşlarına. Kitabını, mp3 çalarını, dergilerini, bir yolculuk
için gerekecek her şeyi hazır ediyorsun. Çok güzel olacak, kafa dağıtacağım diye
hevesleniyorsun.
sanıyorsun, uzaklaşıyorum diyorsun buradan, bu şehirden. Gezeceğim, güzel vakit
geçireceğim, eğleneceğim, belki birini bile bulurum orada belli mi olur diye
hayaller kuruyorsun. Bir hevesle hazırlıyorsun çantanı, günler öncesinden
planını yapıyorsun. Hiçbir uçak yolculuğu bu kadar heyecanlandırmadı beni diye
anlatıyorsun arkadaşlarına. Kitabını, mp3 çalarını, dergilerini, bir yolculuk
için gerekecek her şeyi hazır ediyorsun. Çok güzel olacak, kafa dağıtacağım diye
hevesleniyorsun.
Nasılsa
unuttun, nasılsa iyisin, nasılsa atlattın…
unuttun, nasılsa iyisin, nasılsa atlattın…
Kötü ne olabilir ki diyorsun.
Olabiliyor…
Unuttuğun bir şey var çünkü…
Kafan,
kafanın içindekiler, içini ince ince kemiren o kurt da seninle birlikte
geliyor. Onu bırakamıyorsun ki geride!! Düşüncelerin en kadim dostun, seni bir
an bile yalnız bırakmayan prangan. Dünyanın bir ucuna gitsen de bir şey fark
etmiyor. Gölgenden kaçamayacağın gibi o küçük kurttan da kaçamıyorsun. Sinsi
sinsi izliyor seni, olmadık bir yerde felç ediyor; belki bir görüntüyle, belki
bir şarkıyla, belki bir temasla, belki de bir öpüşle.
kafanın içindekiler, içini ince ince kemiren o kurt da seninle birlikte
geliyor. Onu bırakamıyorsun ki geride!! Düşüncelerin en kadim dostun, seni bir
an bile yalnız bırakmayan prangan. Dünyanın bir ucuna gitsen de bir şey fark
etmiyor. Gölgenden kaçamayacağın gibi o küçük kurttan da kaçamıyorsun. Sinsi
sinsi izliyor seni, olmadık bir yerde felç ediyor; belki bir görüntüyle, belki
bir şarkıyla, belki bir temasla, belki de bir öpüşle.
Olmayacak
diyorsun, kendimi kandırıyorum. Asla iyileşemeyeceğim, geçmeyecek;
öldüremeyeceğim o kurdu. Gün gelecek yiyip bitirecek beni diye umutsuzluğa
kapılıyorsun. Ben neyse de başkalarını üzmeye, umut verip sonrasında mutsuz
etmeye hakkım yok diye ikna ediyorsun kendi kendini. En güzeli yalnızlık, belki
de bundan sonra kalan hayatım yalnız geçmeli ne kendim yıkılayım ne de
başkasının hayatını mahvedeyim diyorsun.
diyorsun, kendimi kandırıyorum. Asla iyileşemeyeceğim, geçmeyecek;
öldüremeyeceğim o kurdu. Gün gelecek yiyip bitirecek beni diye umutsuzluğa
kapılıyorsun. Ben neyse de başkalarını üzmeye, umut verip sonrasında mutsuz
etmeye hakkım yok diye ikna ediyorsun kendi kendini. En güzeli yalnızlık, belki
de bundan sonra kalan hayatım yalnız geçmeli ne kendim yıkılayım ne de
başkasının hayatını mahvedeyim diyorsun.
Giderken
olduğundan daha karışık bir kafayla geri dönüyorsun. Gitmek mi kalmak mı diye
sorarlar ya; bilmiyorsun hala gitmek mi iyi kalmak mı. Hangisi iyileştirir
seni, daha ne kadar zamana ihtiyacın var ya da en önemlisi geçecek mi iyileşecek misin?
olduğundan daha karışık bir kafayla geri dönüyorsun. Gitmek mi kalmak mı diye
sorarlar ya; bilmiyorsun hala gitmek mi iyi kalmak mı. Hangisi iyileştirir
seni, daha ne kadar zamana ihtiyacın var ya da en önemlisi geçecek mi iyileşecek misin?
Bilmiyorsun…
Elinden
gelen tek şey karmakarışık bir kafa, yarasını sarmaya çalışan bir kalp ile
yaşamaya devam etmek…
gelen tek şey karmakarışık bir kafa, yarasını sarmaya çalışan bir kalp ile
yaşamaya devam etmek…
13 Yorum Var
tatlım dün bir bugün 2..enazından belli olmasada geçeceğini biliyoruz
duyguya katılıyorum canım daha her şey çok taze emin ol ki bu böyle sürüp gitmeyecek o kafandaki kurt bir gün ölecek
Herkes aynı duyguyu yaşıyor biliyor musun Hamidem..
Tek fark sen evli olarak ben bekar olarak yaşıyorum aynı duyguları. Seninki belki çok daha ağır ama benimde 7 yıldır onlarca erkekten kazık yemek sanırım aynı oranda kazık yedik toplama vurduğunda 😀
Yani kanayan bir yürek, hayatına yeni girene korkarak yaklaşma ve adam senin geçmişini bilmediği için(ki özgüvenli durmak, yaralarımızı göstermemek zorundayız ya hani)ya bu paranoyak dengesiz diip terkedip gitmeler.
Henüz 2 gün önce bir erkekten yana bir sıkıntı yaşadım yine 😀 Hemde iş bağlantım olan yüzyüze bakmak zorunda olduğum biriyle ki herif patronlarımın arkadaşı cesarete bak herif nişanlıymış(patronumdna öğrendim) benle çıkıyor olaya bak :S
Ben artık küçük bir çocuğun sobaya yaklaşırsa yanacağını bilmesi gibi erkeklerden korkuyorum ve korkuma yalnızlığı seçiyorum; çok acayip şeyler bunlar ya.
Ne kimsenin başını ağrıtcam ne başıma bela alıcam bundan sonra..
Yavrum mevsimdendir diyorum..Kaçıp gittiğin uzak şehir bile yapmuru ile hüzünlendirirken enerji veremez ki 🙁
Birazcık zaman..Merhem olacak yarana..Ve sonra en sıcağından bi güneş gelip saracak yüreğini..İşte o zaman yeni bir yüreğe güvenme vakti de gelecek belki ve güven vererek tabi ki ..
Mutluluk kocaman olsun, yapışsın kalsın gölgene..
Sevgiler!
her ne oldu bilmyiorum canım uzun zamandır bende buralarda yoktum ama inan hayat sana öyle şeyler öğretiyor ki dimdik durmak için elinden geleni yapıyorsun ve kafandaki düşünceler teker teker gidiyor. öyle bir hal alıyorsun ki sonra ne kimsenin beyninde o düşünceyi oluşturmasına izin veriyorsun nede basşka birşeye. Sadece mantıklı ol ve güçlü dur. Sen dik durdukça insanlar sana daha farklı bakıyor emin ol. Seni öldürmeyen seni güçlendirir
Pembe Mor Alg doğru söylemiş, dün bir bugün iki. Keşke istediğimiz an unutuversek her şeyi ama bu pek mümkün değil. Zamanla daha az acıyacak canın, daha az hatırlayacaksın, daha az ağlayacaksın. Zaman sadece birazcık zaman…
sabret bebeğim zaman herşeyin ilacı..
Ne güzel anlatmışsın kuzum kaçamıyorsun kendinden,en güzeli kendinle başbaşa kalıp kabullenmek ve sabretmek.Zaman gerçekten ilaç..
Canım..
Zamanla geçmeyen acı yok..
Daha sıcakken geçmesini beklememek gerek..
Çünkü beklentiler yaralar :/
Merak etme, geçecek..
Biliyorumki kimse kimseyi tam olarak unutamıyor, sadece alışıyoruz.
Hamidem zor geçiyor çok zor ama geçicek. Zaman ver kendine biraz daha zaman lütfen.
biraz zaman…
canın sıkıldığında, birini kaybettiğinde ya da başına ummadığın anda ummadığın bişey geldiğinde ya kaçmak istersin nereye olduğunu bilmediğin, seni kimesenin tanımayacağı, ya da yok olmak istersin, bir ine çekilmek ve kimseyle iletişim kurmamak. Bilmediğin caddelerde avare avare gezmek istersin, neden ben neden ben diye sorarsın önce, o kurtçuklar beynini kemirir yavaş yavaş, teselli vermeye çalışan arkadaşlar duyulmaz bile,kulakların sağır,gözlerin kör olur, bir amanın değneğiyle yolunu bulması gibi geçer günlerin içgüdüsel olarak, yaşadığını hissetmezsin bir süre, sadece nefes alır verirsin işte. Neşeli gibi görünmeye çalışırsın, aslında neşelisindir de belki o anda ama birden duruluverirsin saniyeler içinde,ağlamak istersin,yutkunursun, kalkarsın o ortamdan, gidersin evine, uzanırsın yatağına, lanet olsun dersin, şükret falan derler etraftan ama sen şükredecek pek bişey bulamazsın, yok sağlıklıymışım yok işim varmış yok güzelmişim, çok da umrumdaydı sanki dersin. İçin içini yer, sonra birilerini ararsın, konuşursun anlatırsın konuşursun ama hiç dinlemezsin çünkü o anda tek ihtiyacın olan şey o zehri dışına atmaya çalışmaktir.Günler bir süre böyle geçer, sonra birden nefes aldığını hissetmeye başlarsın sanki günlerdir suni teneffüs yapıyormuş gibi.Beynine oksijen gider,yaşadıklarını düşünürsün kare kare,bazen gülümser bazen hüzünlenirsin.Yavaş yavaş kızgınlığın geçer, affedersin, ve içine bi kıvılcım düşer, bu mutluluğun kıvılcımıdır! Bu ne kadar mı sürer? Belki 3 ay belki 6 ay belki 1 yıl ama asla yıllar değil. Şahane gidiyorsun,yaşadıkların üzücü gibi görünse de çok olumlu duygular, farkındalığın yüksek, zehrini akıtıyorsun yavaş yavaş. Affetme kıvamına da geldin mi tamamdır Hamiş'im ve geleceksin, çok uzun sürmeyecek! <3
ben inanıyorum bir gün o kişinin geldiğini, geçmişini unutturduğunu ve seni deliler gibi sevdiğini yazacaksın buraya, o mutluluğu anlatacaksın, o yüzden sende inan ve bekle…