Şu sıralar kendimi dizilere ve kitaplara vermiş durumdayım. Haftada üç kitap beş ayrı dizi derken gözlerime oluyo olanlar ya hadi hayırlısı…
Daha önce de dediğim gibi okuduğum kitapları okuryatar’da yorumluyorum ama blogda da arada özel istekler yayınlıyorum. Haruki Murakami’nin Sınırın Güneyinde Güneşin Batısında adlı kitabı da öyle. Kitabı instagram hesabımdan paylaştığımda birçok kişi yorumlamamı istemişti, ben de hepsine tek tek söz verdim, sözümü tutmak adına bu güzel kitabı kısaca anlatayım dedim. (Bu arada kitabı daha önce Kitap Delisi Gizem’cim de yorumlamıştı, onun yorumuna da buradan ulaşabilirsiniz)
Kitabımızın ana karakterleri Hacime ve Şimamato. Hacime de Şimamato’da tek çocuk olmaları sebebiyle birbiriyle arkadaş olmuş iki küçük çocuk. Tek çocuk olmaları mı onları yakınlaştırıyor yoksa Şimamato’nun doğuştan gelen bir problemle aksayan ayağı mı bilinmez ama bu iki çocuk birbirleriyle çok iyi arkadaş oluyorlar. Birlikte kitaplar hakkında konuşup, plaklar dinliyorlar. Belki ileride birbirlerine iyi birer sevgili olabilecekken Hacime’nin liseye başka bir şehre gitmesi üzerine ayrılıyorlar ve biraz da Hacime’nin gereksiz korkaklığı yüzünden yıllarca görüşmüyorlar, birbirlerinden haber almıyorlar.
Bu arada hayatlarına başkaları giriyor, Hacime başka birçok kızla ilişkiler yaşıyor, o kadınları da kırıyor incitiyor. Bu dönemde Şimamato’yu aklından çıkaramasa da ondan tek bir haber almıyor. Yıllar yıllar sonra Hacime evlenip güzel bir eşe, iki güzel kız çocuğuna ve başarılı bir işe sahip olduktan sonra karşısına çıkıyor Şimamato… İlk başlarda yine birbirine dokunmadan sadece eski günleri anan ikili gün geçtikçe fark ediyor ki birbirlerine deli gibi aşıklar ve hiç unutamamışlar. Ama Aragon’un dediği gibi “Mutlu Aşk Yoktur” Onlar ne kadar uğraşsa da kader yine oyununu oynuyor.
İlk Haruki Murakami kitabımdı bu, okuması zor diye düşünürdüm nedense; belki de adının zorluğundan. Ama hiç de öyle değildi. Çok kolay okudum, çok da sevdim. Bu kitaptan sonra sırada 1Q84 var ama onu herhalde olur da bir gün hamile kalırsam doğum izninde okurum, 4-5 ayda anca biter zira 🙂
7 Yorum Var
Yazarın sadece İmkansızın Şarkısı adlı kitabını okudum. Anlatım dilini sevdim ve diğer kitaplarını almak istiyorum Hamidem. Bu kitapta listemde zaten 🙂
ne kadar güzel notlar tutmuşsun,hem de inci gibi yazmışsın…bende merak ediyordum bu kitabı.teşekkürler canım;)
teşekkürler Hamide , İmkansızın şarkısını okumuştum ve elimde 1Q84 var , sırası gelirse:))
1Q84'ü okurken kollarımın ve o koca kitabı açık tutmaya çalışmaktan dolayı ellerimin ağrıdığını hatırlıyorum:)
imkansızın şarkısı kitabını çok merak ediyorum,
Kitabı çok güzel özetlemişsin bende okunacaklar listesine ekledim.Paylaşım için teşekkür 🙂
İyi bir kitapla başlamışsın Murakami'ye 🙂
Anlaşılması zor bir yazar olduğundan olumsuz eleştiriler de geliyor ama ben kendisine bayılırım. Hayata olan tespitleri ve satır araları da muhteşem. En büyük özelliği buymuş gibi geliyor.
Sahilde Kafka! derim 1Q84'ten önceee, zira o çok büyük çünkü 🙂